Sarıca’dan Açıklamalar

A Milli Basketbol Takımımız, katılmayı garantilediği Dünya Kupası elemelerinde son iki maçı için dün toplanırken, başantrenörümüz Ufuk Sarıca SABAH’ın sorularını yanıtladı.

Ben göreve geleli iki sene oldu. Federasyon da hemen hemen aynı… Bir anda hem oyuncu havuzunu hem tesisleri çözmek kolay değil. Belirli konular var. Yani sonuçlar bazında düşünmemek lazım. Sponsorluklar, ligin kalitesi, izlenebilirlik oranı da önemli. Abdi İpekçi’nin yerine müthiş bir tesis yapılacak. Bu çok önemli olacak Türk basketbolu ve altyapı için. Kulüplere gelirsek; kulüp takımını çalıştırırken başarı bekleniyor. Burada yabancı sayısı ile ilgili şeyler var ama salt yabancı oynatmak için transfer yapılmamalı.

Bu sene ligdeki bütün takımların 5’er 6’şar kaliteli oyuncu getirdiğini göremiyoruz. Zaten böyle bir şey yok. Herkes şampiyonluğa da oynamıyor. Bütçeler belli. Tabii ki kulüpler başarı istiyor ama buraya giderken bence, ki biz bunu Pınar Karşıyaka’da başardık; Türk oyunculara da şans vermek lazım. Belki kulüplerin de koçlara örnek göstermesi gerekiyor. Kendi oyuncularımıza biraz daha sahip çıkmamız gerekiyor. Mesela Basketbol Gençler Ligi’ni takip ediyorum. Milli Takım Başantrenörü olarak bütün takımlardan 2’şer oyuncu beklemiyorum. Orada önemli olan 4-5 aday oyuncuyu yukarıya taşımak. İşte Darüşşafaka’dan Mert Akay. Oralarda oynadığı zaman mutluluk duyuyorum. Böyle tecrübe edinecek. Ben bugün Milli Takım’ın başındayım, yarın bir başkası olacak. Ama Milli Takım hep var olacak. Burada oynayacak yetenekli isimlerimiz var. Her şey var bizde. Oyuncu da var antrenör de… Biraz daha birbirimize destek vermeliyiz.

Dünya Kupası’nı hedef seçmemizin sebeplerinden biri de olimpiyatlardı. Önce Dünya Kupası kısmını açmak lazım. Biz bunun önemine çok varmadık belki ama son dönemlerde elde edilmiş en büyük başarılardan birisi. İlk defa grup elemelerinde yeterli puanı alarak bu hakkı elde ettik. Çok genç bir kadro ile bunu başardık. İlk kez milli olan 95, 96 ve hatta 1997’li oyuncular vardı bu süreçte.

Çoğu maçımızı da eksik oynadık. Cedi, Furkan ve Ersan gibi önemli oyuncularımız çoğu maçta bizimle birlikte olamadı. Ama genç arkadaşlarla hiç bir bahane bulmadan çalıştık. Federasyon başkanımızdan milli takım sorumlumuza, yönetim kurulumuz hatta basketbolcu ağabeylerimiz ve basketbol ailemiz de bizimleydi. Bu başarı ülke basketboluna aittir. Şimdi buradan nereye gideceğiz? Dünya Kupası’nda inşallah tam takım olacağız. Bunun için federasyon çalışmalarını sürdürüyor. Tam takım olduğumuzda da orada çok iyi sonuçlar alacağına inandığım bir ekip olacağız. Hedef olimpiyatlara direkt vize alabilmek. Bir ihtimal de eleme oynamak. Ama inşallah Dünya Kupası hedefine ulaştığımız gibi olimpiyat hedefine de direkt ulaşacağız.

Oyuncu havuzunu yeterli görmüyorum. Bunu zaten hep konuşuyoruz. Özellikle 3-4 senedir lider oyuncu eksiğimiz var. Havuzun genelinde bir daralma var. Ama lider bazlı oyuncu eksikliği, oyuncuların kendi takımlarındaki seçimlerinden de kaynaklanıyor. Bir takımı çekip çevirecek, sayı, asist liderliği yapabilecek Türk oyuncu sayımız az. Bunu yeni jenerasyon ile beraber geliştirmeye çalışıyoruz. Kurulan Milli Takım’da; Ersan, Semih, Melih, Doğuş, Sinan gibi tecrübeli isimlerin yanında Cedi ile Furkan gibi çok daha genç oyuncularımız da var. Metecan, Tolga, Kartal, Berk, Berkan gibi isimlerle beraber bizim 10 senelik bir jenerasyon oluşturmak üzere olduğumuz gözüküyor. Hedef de buydu zaten. Şimdi alttan bu havuzu desteklemek lazım. Sadece Milli Takım ile olacak bir iş değil bu. Kulüp takımları ile de bunu beslememiz gerekiyor.

Bir kere öncelikle genç oyunculara güven duymak ve bunu kendilerine hissettirmemiz lazım. Buraya kadar bir değerlendirme yapılabilir ama 2-3 yıllık sürece bakmak lazım. İster istemez süreler arttı. Bu da önemli… Birtakım Türk oyunculara faydası oldu, bazı oyuncuların da hâlâ yeterli olmadığını düşünüyorum ama burayı bir sürece bırakmak, izlemek gerek. Ama bence 5 rakamı yabancı için yeter. Mesela Fenerbahçe ve Anadolu Efes, Avrupa Ligi’nde 9-10 yabancıya çıkabiliyor. Buraya bir engel teşkil etmiyor. Sen Türkiye’de oynadığın maçlarda bir yabancı hakkından mahrum kalıyorsun. Ama Avrupa Ligi’nde oynayan Türk oyuncu sayısı az. Bundan da üzüntü duyuyoruz.

Kaynak: Sabah Gazetesi  – Volkan Üstüyıldız