Basketbol Okulları – Burak Güner

Yönetim Kurulu Üyemiz ve Basketbol Okulları Komitesi Başkanı Burak Güner’in Basketbol Okulu konulu çalışmasını, siz değerli üyelerimiz ve basketbol kamuoyuyla paylaşıyoruz.

BASKETBOL OKULLARI

Basketbolun en ufak yapı taşı olan Basketbol Okulları, ülke basketbolumuzda nasıl bir yerdedir, ne kadar önem taşır, kamuoyu tarafından nasıl görülüyor ve başarı oranları nerelerdedir sorularına bu yazımızla cevaplar bulmaya çalışacağız.

Şimdi birlikte Basketbol Okulları nasıl ortaya çıktı bir geriye dönüş yaparak hatırlamaya çalışalım.

Vakti zamanında Basketbol Okulu diye bir tanımlama yoktu, son 20 ila 30 yıl arasında gündemde olan bu tanım aslında neyi ifade ediyor bir bakalım;

Basketbol Sporunu seven, bu sporun topluluğu içinde yer almak isteyen çocuk ve gençlerin ilk temel eğitimlerini aldıkları organizasyonlar olarak sade bir tanım yapabiliyoruz.

Peki ya detaylı tanımı nedir?

İşte tam bu noktada matematik ve sayılar devreye giriyor!

Şimdi de birlikte basit denklemlerle sayılara bakalım;

İstanbul ilini baz alarak ilerlersek; büyük kulüp statüsündeki organizasyonların altyapı takımlarının kapasiteleri Minik-Küçük-Yıldız-Genç takım olarak düşünüldüğünde 80 sporcu ile tamamlanıyor. 10 tane büyük takım olduğunu düşünürsek; 800 sporcuya hizmet veriyor bu organizasyonlar. Peki ya yukarıda bahsettiğimiz basketbolu seven, içinde olmak isteyen çocuk ve gençler ne olacak?

İşte tam bu noktada devreye Basketbol Okulları ve bu organizasyonların kendi bünyelerinde yarattıkları altyapı takımları devreye giriyor.

Sadece İstanbul’da en az 200 tane bu formatta organizasyon var. İzmir, Bursa, Ankara ve basketbolun gelişmiş olduğu Antalya, Konya, Antep, Samsun, Eskişehir başta olmak üzere şu an adını yazamadığım birçok ili de eklersek, hiç de azımsanmayacak bir oranda Basketbol Okulu temelli Kulüp var ülkemizde. Bu organizasyonlar büyük takımlarda yer almaya fırsat bulamayan basketbolcu adaylarını bünyelerinde barındırarak eğitim ve hizmet veriyorlar.

Yazımın ilk cümlesinde yer alan basketbolun en ufak yapı taşı tanımlaması da buradan geliyor…

Kamuoyu ne diyor?

Biraz da kamuoyunun Basketbol Okulları’na bakış açısını ele alalım. Bir bilirkişi veya uzman değil de, hayatının büyük bölümünü basketbol okulu sporcularıyla sahada geçirmiş bir emekçi olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; birçok insan basketbol okullarına çok önyargılı yaklaşmakta. Bu kitleye basketbolun önde isimlerinden birileri de dâhil olmak üzere, çok basketbol insanının son derece kötü etiketlerle açıklamalar yaptıklarına şahit oldum, üzülerek dinledim bu konuşmaları. Fırsat bulduğum platformlarda açıklamaya çalıştım fakat önyargının değişmesi çok da kolay olmayacak gibi görünüyor.

Neden bu önyargı?

Kesin ve net cevabı; suiistimaller! Evet, bu sektör en baştan beri denetimsiz ve kontrolsüz büyüdü, serbest piyasa tanımlamasının doruklarını gördü ve bazı kimseler istediği şekilde fiyat politikası belirlediler, hizmet kalitesini de yerle bir ettiler. Ancak özellikle aileler zamanla bilinçlendi ve bu bilinç sayesinde organizasyonlar kendilerine çeki düzen vermeye başladılar, rekabet arttı, rekabet kaliteyi getirdi, kalite de dürüstlüğü ortaya çıkarttı. Uzun lafın kısası basketbol okullarına yapıştırılan etiket aslında biraz da yapışkanı güçlü diye hala üzerinde kaldı. Birkaç STK organizasyonu duruma el atma eğilimde bulundular, bunlardan biri de benim de görev aldığım BOB (Basketbol Okulları Birliği), yaklaşık 100 tane basketbol okulunu bir çatı altında topladı ve hizmet ve eğitim kalitesini arttırıcı çalışmalar yaptı, oldukça faydalı olduğunu düşündüğüm bu çalışmalarla sektörün belli oranına dokunmuş oldu. Kulüpler Birliği adı altında da bir oluşum başlatıldı, son derece pozitif gelişmeler oldu orada da ve her atılan adım basketbol okullarının gelişimi için bir basamak olmuş oldu.

Soruların cevapları;

Basketbol Okulları ülke basketbolumuzda nasıl bir yerdedir sorusunun cevabı oldukça açık; temel taşı durumundadır! Tüm profesyonel basketbolcu adayları artık minik takımlarda basketbol okullarında parkeye iniyor.

Ne kadar önem taşır sorusunun cevabı da çok net; son derece önemlidir lakin basketbolcu adayları buradan başlıyorlarsa, bu adayları da kazanmak bu yolla olacaktır!

Kamuoyu tarafından nasıl görülür sorusuna yukarıda cevap verdim ama bu yazımdan sonra umuyorum biraz etiketlerin çıkartılma vakti gelmiştir diye düşünür insanlar…

Günün sonunda; Başarı nedir?

Sektörün bir ferdi olarak üzülerek gözlemlediğim başarı kriterleri var. Başarı sadece kupa ise; oran çok düşük! Başarı kupa yerine; basketbolu sevdiren, bünyesindeki sporculara hayat boyu bu sporun içinde kalmasını sağlayacak basketbol zehrini enjekte etmekse; o zaman basketbol okulları başarılıdır!

Son olarak başarı konusuna ek olarak; son U18 Gençler Türkiye Şampiyonu basketbol okulu kökenli bir kulüp oldu, bilmeyenlere veya denk gelmemiş olanlara bildirmek isterim J Kendilerini de buradan ayrıca tebrik ederim…

Bir sonraki yazımızda Basketbol Okulları’nın kurulma safhaları, geliştirilmesi ve iç dinamikleri konularını ele alacağız.

Sevgilerimle, basketbol dolu bir ömür dilerim…

Burak GÜNER

burakguner@bask.com.tr