ERKEN TÜKETMEK!
Yönetim Kurulu Üyemiz ve Altyapılar Komitesi Başkanı Ercüment Ülker’in Erken Tüketmek! konulu çalışmasını, siz değerli üyelerimiz ve basketbol kamuoyuyla paylaşıyoruz.
ERKEN TÜKETMEK!
Günümüz insanı olarak her konuda olduğu gibi basketbol konusunda da her şeyi çok çabuk tüketiyor.
Özellikle sporcu aileleri başta olmak üzere antrenörler ve bu organizasyonu yapan yöneticiler ailelerden gelen her baskıyı ticari kaygılarından dolayı hemen kabulleniyor ve geri adım atıyor. Bu nedenle de sporcular daha oyun çağında olmalarına rağmen yeterli eğitimi ve bilinci alamadan rekabet ortamı içinde kendilerini buluyorlar. Çok erken bu rekabet ortamına giren sporcular orada zamansız bu ortam içinde oldukları için ya basketbol sporundan kopup başka branşa geçiyorlar ya da tamamen spordan uzaklaşıyorlar.
Örnek vermek gerekirse daha sporcu 8 – 10 yaşında aile başlıyor antrenör veya yöneticileri şu sorular ile baskı altına almaya.
- Bizim çocuklar ne zaman maç yapacaklar?
- Biz ne zaman tam saha oynayacağız?
- Biz ne zaman lisans çıkartıp liglere katılacağız?
- Biz çocuklar hep aynı şeyleri yapıyorlar.
- Falanca haftada 4-5 antrenman yapıyor biz ne zaman 5 antrenman yapacağız
- Biz çocuğumuza Bireysel antrenman yaptırmak istiyoruz.
Gibi bir konu ile baskı yapmaya başlıyorlar. Durum böyle olunca kurumsal ve kurumsal bir duruşu olmayan birçok organizasyon burada veli karşısında doğru olmadığını bildiği halde geri adım atarak, oyun oynaması ve temel teknik birçok eksiği olmasına rağmen bunların hepsini göz ardı edip 8-10 yaşında çocukları rekabetçi bir ortamın içine atılmasına göz yumarak kendi içlerinde oldukları sektöre büyük zarar veriyorlar. Bu yetmiyormuş gibi bazı büyük illerde Türkiye Basketbol Federasyonun da buna 10 – 11 yaş kategorisini salon şartlarına bakmaz sızın (Pota yüksekliği sahanın boyutu) NBA ve BSL ligi oyuncuları ile aynı şartlarında oynatması ve mahalli ligler statüsüne dahil etmesi de ayrı bir trajedi konusu.
Duruşu olan kurumsal spor kulübü organizasyonları bizim yıllık programımızda bu yaş grubuna uygun çalışmalar dışında başka bir çalışma yapamıyoruz diye dik duruyor, velinin ve sporcunun başka bir kulübe gidebilmesi konusunda geri adım atmıyor ve aileyi bilgilendirip yanlış yapmasını engelliyor ya da aile her şeye rağmen bu yanlış hamleyi yapıyor ve istemeden de olsa kendi egosu için çocuğuna yanlış bir gelecek hazırlıyor ve basketboldan veya spordan erken kopmasına neden oluyor, otuzlu yaşlarına kadar basketbol sporunda olabilecek bir kişiyi daha 13-14 yaşında sistemin dışına çıkmasına neden oluyor.
Yukarıda örnek verdiğim bazı veli baskısında dolayı antrenörler, sporcularına yaşına fiziksel imkanları dışında antrenman yaptıramamaları ve uzun zamanlı planlı programlı bir sistemde çalışamadıkları için günümüzde BSL (Basketbol Süper Ligi) TBL (Türkiye Basketbol Ligi) aynı şekilde KBSL (Kadınlar Basketbol Süper Ligi) TKBL (Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi) gibi liglerde Türk sporculardan daha çok yabancı veya devşirilmiş basketbolcular daha çok süre almaktadır. Bunun sebebi hepimiz zamansız, sabırsız davranarak ülkemiz gençlerini zamansız tüketmemizdir. Herkes bu konudan rahatsız herkes bu konuyu saatlerce eleştirebiliyor ama kimse nasıl düzelir benim bu işe nasıl bir faydam olur diye gayret içinde görmüyoruz.
Unutmayalım özellikle mesleği basketbol altyapı antrenörlüğü olan Abilerim, Arkadaşlarım, Kardeşlerim, basketbol çok basit bir oyun maalesef bizler bu zor bir hale getiriyoruz. Çalıştığımız malzemenin değerini bilelim ve yaşına, fiziksel özelliklerine göre basit ve onlar için çok önemli olacak şeyler çalıştıralım. Kendi antrenörlük egolarını bir yana bırakıp, Euroleague ve TBL antrenörlerini 8-16 yaş sporcularımız üzerinde denemeyelim ve basketbol’ümüze zarar vermeyelim BASİT olalım.